13 Mayıs 2011 Cuma

turk sairler ve hayatlari

yasayansairler@hotmail.com





BİLMİYORUM

Biz öğrenmiştik,
Beraber dövüşmeyi.
Ve sofrada ne varsa
Beraber bölüşmeyi.
Kaldım şimdi bir başıma.
Aç yoksul ve yarı çıplak.
Ve dostlar,
Dostlar,yıldızlar kadar uzak.
Nasıl bir şeydir düşünmemek
Sabah alınacak ekmeği.
Nasıl bir şeydir,
Karnı tok uyumak?
Bilmiyorum,
Bilmiyorum artık hiç bir şeyi.
m.darga
türk şairler ve hayatları m.darga'dan şiirler


GİTMELİ
Sen benim öldüğüm gün,
Cenazemde gülebilir misin.
Bakıyorum da hep gülüyorlar.
Kartvizitlerini takas edip,
Telefon numaralarını alıyorlar.
Burada insan ağlayamıyor,
Yüreğini,müreğini dağlayamıyor.
Burası timsahlar avlusu.
Herkes konuşuyor paradan.
Kılıp namazı,
Bir an önce gitmeli buradan.
Murat DARGA




ÇOCUKLAR
Öğrenin çocuklar,
Öğrenin savaşmayı şimdiden.
Bende bilirim,
Barış güzel şeydir.
Oysa;
Özgürlük alınamaz dövüşmeden.
Sade kılıç pırıltısı,
Yetmiyor artık,
Def etmeye,
Esaretin gecesini.
Okul gerekmez
Sevmek için vatanı,
Fakat,
Korumak için,
Öğrenmek gerekir
Bütün silahların a,b,c’sini.
                            M.Darga

TÜRK ŞAİRLER VE HAYATLARI
(Benim hayatım esir Türklerin acısını şiirlerimde dile getirmekle geçti.)




KAVGAMIZIN BARUTU
Sustursalarda birimizi.
Yüz binler var,
Dillendirecek,
Öfkemizi.
Şeytan kovucu,
Bir dua gibi,
Nalet düşmanın
Üzerine,
Okuyacağız,
Kavgamızın barutu
Şiirimizi.



GELSİN DİKTATÖR (Güney AzerbaycanTürkleri içinyazılmıştır)

DİKTATÖR
Gelsin;
Kelepçesi,zinciri,
Köle kırbacı,
Katil silahı,
Ve
Kanlı elleriyle.
Gelsin;
Şişine,şişine,
Kabara,kabara,
Gülerek.
Gelsin;
Savcıları,hakimleri,
Can alıcı,
Cellatlarıyla.
Gelsin;
Darağaçlarının,
Yağlı urganları.
Zindan parmaklıklarının,
Demir çubuklarıyla.
Gelsin.
Ne aman dileyeceğim,
Ne de döveceğim bağrımı.
Sadece,
Diktatörün suratına,
Tükürür gibi,
Okuyacağım şiirimi...

Murat Darga

yasayan turk sairler icinde darga

yasayansairler@hotmail.com


Yaşayan Türk şairler içinde murat darga.
yasayansairlerimiz@hotmail.com


Doğayı severim fakat çiçeklere böceklere doğan güne mehtaba veya sevgiliye şiir yazacak ne zamanım var ne de hevesim.
Böylesine zulmün at koşturduğu bir dünyada insanları hayallerle oyalamaktansa korkunç da olsa gerçekleri korkunç mısralarda anlatmak uykuya dalmış insanlığı uyandırmak için korkunç şiirler yazmak gerektiğine inanıyorum.


RAKI KOKMAYAN ŞİİR.

Şiir yazarım ben.
Çekip çıkarır şiirim,
Gömülü acıları yüreklerden,
Taşır gerçeğin orta yerine.
Ölümün,
Karanlık ve korkunç
Dehlizlerinde dolaşır,
Mısralarım uğramamıştır
Şehrin ışıltılı caddelerine.
Benim şiirim,
Rakı kokmaz,
Bodrum akşamlarından
Dem vurmaz.
Gecelik aşklardan şehvetli
Hayaller de kurmaz.
Sevgilinin pembe dudağı
Değil,
Benim şiirim
Ölü ağızların dilidir.
Unutulmasın diye
Vatan olduğu,
Kurumuş kan kalemimden,
Şıpır,şıpır damlar
Hoplayıp zıpladığınız
Toprağın üzerine.
Sevilmez elbet,
Sevilmez benim gibi adamlar.
Kim sever şairin böylesini?
Oysa;
Cömerttir tarih baba
Kapısını çalana
Mazinin sandığından
Verir ha verir,
Binlerce kahraman
Dolu,hazinesini.
                          Ümit Murat Darga
Gelişen teknolojiye ters bir şekilde insan vicdanı gerilemekte ve ilkelleşmek de.
Bir bilim insanı hastalıklara çare olacak ilacın formulüyle uğraşırken yüz bilim insanı insanları öldürecek yeni silaharın icadıyla meşgul.Tabii bu çok meşgul bilim insanlarına bilim adamları diyebiliriz çünkü ölümcül icatlar peşinde koşanların arasında kadınlar yok denecek kadar azdır.
Ölüm getirecek her türlü lanet icadın peşinde gece gündüz çalışanların başında çin'li bilim adamları geliyor bunlara adam demek bile uygun değil bunlar ne insan ne adam sadece korkunç yaratıklar.
Dünyanın her yerinde çin malı kullanma sonucu hayatını kaybeden binlerce insan var bu gerçek açıklanmıyor para sayma makinelerinin gürültüsü cılız feryadları duyulmaz hale getiriyor.Kapitalist bedenlerde vicdan yerine para kasaları oluşmuş,mutasyona uğramış bir sınıf güçlenerek büyümekte.
Herkesin ağzında aynı sakız abd'nin yeni dünya düzeni kapitalist abd.Ne ilginçtirki kapitalist abd'ye sövenler abd'ye sövdüklerinin yüzde biri kadar çin denen belaya sövmüyor.Çinden bahis açan bile yok ve ne acı ki Çinin yeni dünya düzeni hakkında kimse bir şey bilmiyor.Bence çinin dünya düzeninde çinli olmayanlara yer yok.
İşkenceyi bir sanat olarak gören ve işkence hakkında ayrıntılı kitaplar yayınlayanlardan ne beklenir Anlayacağınız dünyanın her yerinde çin işkencesi deyimi yüzyıllardır bilinmektedir.
yukarıdaki resimde bir bebek haşlanmak üzere hazırlanıyor.
Dünyada insan eti yemenin serbest olduğu tek ülke çin.
Dünyada insan etinden yemek tariflerini anlatan basılı kitaba sahip tek ülke çin.

çarşıda pazarda çin mallarını satın alanların  bu zalimlerin imal ettiklerini yurdumuza sokanların kulakları çınlasın 


çinde insan eti yemek serbest zorla kürtaj yapılan Türk ve Tibetli kadınların bebekleri hastahaneler tarafından lokantalara satılıyor bu bebekler 50,75 dolar arası müşterilere servis yapılıyor.
yamyamlar nerede yaşar yamyam ne demektir ne anlama gelir en iyi bilen çinlilerdir.
kimse yamyamları balta girmemiş ormanlarda aramasın yamyamlar çinde pekinde  caddelerde sokaklarda.
zulüm her yerde

Azerbaycanda ermeni zalimler tarafından katledilen yüzlerce Türk çocuğundan ikisi


Hepimiz hırantız  hepimiz ermeniyiz diye slogan atan sefiller
sizler hepimiz hayvanız diye bağırmalıydınız gerçi hayvanlar bu kadar aşağılık ve acımasız olamaz.


KARABAĞ
küçük çocuğun elma gibiymiş yanakları
bir kızın rüzgarda uçuşuyormuş saçları
yeni güne merhaba diyormuş tomurcuk çiçek
çeşme başında dedikodu yaparmış kadınlar
beklerken su sırasını.
şiir değil buraya kadarı,gözbağcılık.
şairlik değil bunlar hepten yalancılık.
çocuğun yanaklarını oydular süngüleriyle.
benzin döküp yaktılar kızı,saçları mı kalır.
çayırlar çimenler kızıl kan.
çeşme başındaki kadınların başına gelenleri
demeye dilim varmaz ,anlatamaz insan.
yılan desem ne zehirli yılanlar görmüş bu topraklar
yılan değil üzerinde iblis geziniyor sanki
karabağda dolaştıkça ermeni
tiksintiyle ürperiyor toprağın teni
akrepleri çıyanları tanıyın
işte şiir bu süssüz püssüz
fakat gıcır gıcır pırıl pırıl bir ayna
sahte şiir sahtekar şair
karşısında çırıl çıplak kalır
cehennem ateşi gibi gerçeği yazmak
okuyanın canı yanarsa yansın
söndürmek için bu yangını
maksat birşeyler yapmak.
dua ile secde etmek değildir
yalnızca tanrıya tapmak.
ona ibadettir verdiği
yurda sahip çıkmak
vatan toprağı söyledi
ben sadece yazdım.
kör değilseniz okursunuz.
ya da ben size okurum körseniz.
çağırın gelirim fakat,
hem kör hem sağırsanız,
yani kısacası,
verilen nimete nankörseniz,
elimden bir şey gelmez.....
Murat Darga



KARABAĞ
Mezarlıklara yürüyen kalabalıkları,
Cephelere çağırırken,
Şehit analarının sesi.
Utançtır,
Türkün silah asacak omzuna
Tabut yüklemesi.
Her gün
Sırtından hançerlerken vatanı,
Bir yığın deyyus,
Çekilip köşene oturamazsın
Böyle sus,pus.
Eli kolu bağlı durduğun,
Paryalıktan beter.
Hep yarıya mı inecek bu bayrak,
Artık yeter!
Zulmü seyretmek için insan,
Ya zalim olmalı ya da korkak.
Sen ki Türk oğlu Türksün,
Kalk ayağa artık kalk!
Murat DARGA


yaşayan türk şairler rasında çin zulmüne karşı şiirler.
irandaki fars zulmünü anlatan yaşayan türk şairler ve şiirleri.
Ermeni zulmünü anlatan ünlü şiirler.şairler
yasayansairlerimiz@hotmail.com 

4 Mayıs 2011 Çarşamba

yasayan sairlerimiz cin mali olum siiri

                                                            yasayansairler@hotmail.com
YAŞAYAN ŞAİRLERİMİZ DARGA 
ÇİN MALI ÖLÜM ŞİİRİ.



ÇİN MALI ÖLÜM
Dipçikler altında
Ezilmiş başların,
Kesilmiş gırtlaklardan
Fışkıran kanların
Kurşunlarla parçalanmış
Yüreklerin
Koparılmış parmakların,
Sökülmüş tırnakların

Ve işkencenin
Bin türlüsüyle
Alınmış canların
Üzerine kokusu sinmiş
Bir demet yapma çiçek
Bir y.t.l 
Çiçekler
Yapma çiçekler
Kan kokulu
Kan sudan ucuz orada
Çin’den geldi bunlar
İthal ediyoruz Çin’den,
Gemiler dolusu,
Koli,koli,
Kesik kol.
Koli,koli,
Kesik bacak.
Olmuş makine parçası,
Olmuş kap,kacak.
Koli,koli,
Acı,
Koli koli,
göz yaşı.
Koli,koli,
Ezilmiş insan başı.
Koli,koli,
Katliam.
Koli,koli,
İnsanlık suçu,
Koli,koli ölü.
Hem de Müslüman.
Hem de Uygur,Kazak.
Hepside kardeşim,
Hepside Türk.
Kim izin veren Çin mallarının ithaline ?
Kimdir o vicdansızlar,
Bunları getiren  benim ülkeme.
Hem de Müslüman mı ?
Hem de Türk mü ?
Hepsi de kimdir ?
















ÇİN İŞKENCESİ
Kim alacak çocuğuna,
Oyuncak diye koparılmış bir kolu.
Kim koyacak kemiklerini Orhan'ın
Kim koyacak,tabak diye sofrasına.
Kimler serinleyecek yaz günü
İçerken bu bardaklardan,
Cemal’in sımsıcak kanını.
Kim Uygur kızı seher'i tanır.
Kim götürecek evine, onun,
Koparılmış parmaklarını.
Hangi vitrinde sergileyecekler
Yusuf’un  derisinden Çin kumaşını.
Kim bilir hangi Türk
Asacak duvarına  bilmeden,resim diye
Başka bir Türk'ün kesik başını
Hangi mağazanın tezgahtarı
Haşlanmış bir bebeği
Saracak hediye paketine
Hacer’in oyulmuş gözleriyle beraber.
Duyup bilip, bütün bunları
Hangi vicdansız satacak
Hangi vicdansız alacak?
Çin mallarını…
Kim?


                   










SEHER
Sen Türk’sün dedi
Doktor kılığındaki Çinli kasap.
Sana çocuğun ikincisi yasak!
Sonra sokup o iğrenç ellerini,
Kadının bacak arasına
Bir gömü bulmuş gibi mutlu,
Bir elma koparır gibi rahat,
Söküp aldı,
Henüz doğmamış kardeşini Seher’in.
Belki de son defa görebilmek için vatanı,
Ayaklarının ucundan ta kapıya kadar,
Süzülürken zavallı kızın,annesinin kanı,
Bildi o vakit Seher,
Ne demekmiş,nasıl bir şeymiş,
Halkların kardeşliği.













OSMAN BATUR
Çinli infaz mangası,
Titreyen elleriyle
Nişan alırken ona,
Bir dağ gibi,
Kıpırdamadan,
Hazırdı
Mutlak sona.
Önce;
Gözleriyle
Kucakladı bir,bir
Kandaşlarını.
Sonra;
Göğe baktı,
Gök masmavi,
Bir bayraktı.
Seslendi ulusuna;
Yaşasın vatan!
Son sözleri;
Mücadeleye devam!
Düştü tetikler.
Açıl susam açıl,
Düştü mandalı kilidin.
Açıldı kapı,
Kapandı gözleri.
Osman Batur’un.
Yıl 1951
Büyük kahraman,
Böyle ayrıldı
Dünya’dan.















İŞ
Çin malları satılan,
Bir dükkanda
Bir iş bulmuşlar bana.
Hani önümüz kış
Üşümezmişim,hemde,
Cebime para girermiş.
Yeride varmış
Deposunda yatılan.
Ne güzel iş.
Ne güzel işmiş.
Tezgahtar olacakmışım.
Çocuklara zehirli oyuncaklar,
Kadınlara tabaklar bardaklar.
Hepside fırınlanmış kanla.
Böyle hediyelik şeyler,
satacakmışım anla.
İş bittiğinde inip aşağı
Sıcak,sıcak yatacakmışım.
Yani davamı,ülkümü,
Yani Doğu Türkistan'ı,
Satacakmışım,yoksa,
Aç kalırmışım,
Kurt gibi acıkmak ne güzel.
Ne güzel kurt gibi,
Özgür yaşamak,
Kimselerin köpekliğini yapmadan,
Boynunda tasma olmadan,
Yaşamak ne güzel.
Bağıra bilmek özgürce,
Kahrolsun çin ! diye,
Patron olacak herifin yüzüne.
Ne güzel şey,
İhanet etmemek özüne..


Hiç düşünmüyoruz cüzdanımızdan çıkan her lira ile bu zalim ülkeye
destek verip Türk katliamına kendi elimiz ve paramızla katkı sağladığımızı,
ortak olduğumuzu.
Düşünelim.
Düşünmek insan olmanın gereğidir
Sözüm insan olanlara........................
                                                          Ümit Murat Darga
yasayansairlerimiz@hotmail.com

yasayan sairler darga bilmiyorum ac adam siiri


yasayansairler@hotmail.com
YAŞAYAN ŞAİRLER DARGA,BİLMİYORUM (Aç Adam) ŞİİRİ.

BİLMİYORUM
Biz öğrenmiştik,
Beraber dövüşmeyi.
Ve sofrada ne varsa
Beraber bölüşmeyi.
Kaldım şimdi bir başıma.
Aç yoksul ve yarı çıplak.
Ve dostlar,
Dostlar,yıldızlar kadar uzak.
Nasıl bir şeydir düşünmemek
Sabah alınacak ekmeği.
Nasıl bir şeydir,
Karnı tok uyumak?
Bilmiyorum,
Bilmiyorum artık hiç bir şeyi.

                           Ümit Murat Darga



Bu günün şairleri bu günün şiirleri yaşayan Türk şiiri Türk şairi.

gunumuzde yasayan sairler bizim sairelerimiz

GÜNÜMÜZDE YAŞAYAN ŞAİRLER,BİZİM ŞAİRLERİMİZ.

O
O orada ben burada,
Olur muyuz bir arada?
Fani değil ki dünya,
Geçer ömür,geçer elbet.
Ben talihi neyleyim
Ölüm gülsün yüzüme.
Kavuşuruz murada.
Sabret gönül biraz sabret.
                       M.Darga
yasayansairler@hotmail.com


















TATAR KIZI
Sen bir Türk kızısın,
Hem de Tatar boyundan.
Her şeyin belli ediyor
Türklüğünü,
Yani sıra dışı özelliğini,
Ve Tatarlığın,
Mutlak
Tamamlıyor güzelliğini.
Bilmem niye utanırsın ?
Utanma artık soyundan.
Sen daha yokken bu dünyada
Biz böyle asil bir Tatarın
Muska gibi resmini,
Atatürk'le yan yana
Taşırdık göğüs ceplerimizde.
Sen;
Lenin'i,Stalin'i,Che’yi
Bahse girerim tanırsın.
Duymuşsundur, adlarını muhakkak.
Buna da bahse girerim bir o kadar.
Duymamışsındır
Mustafa Cemilin ismini.


Mustafa Cemil bir Tatar.
Mustafa Cemil bir kahraman.
Kandırmadı insanları hiç bir zaman
Halklar kardeştir diye.
Yalancı olamazdı elbet Lenin gibi.
Mustafa Cemilin pos bıyıkları yoktu.
Cani değildi Stalin gibi de.
Yoktu,
Mustafa cemilin
Başında yıldızlı bere.
Kırımlıoğlu Tatar,Türk oğlu Türk’tü.
Değildi adı Che.
İnce bıyıkları
Başında kalpağı
Ve yumruk kadar yüreğinde
Milyonlarca esir Türk’ün acısıyla,
Özgürlük isteyen bir Tatardı.
Senin benim gibi öz toprağında,
Ezilen.
Senin benim gibi öz toprağında,
İkinci sınıf,
Senin benim gibi öz toprağında,
Hakir görülen,
Ve
Senin benim gibi öz toprağında,
Sömürülen bir Türk'tü.
Anlayacağın ondandır
Mustafa Cemilin buralarda
Tanınmamışlığı.

                                         M.Darga














TANRI SEVGİSİ
Ne ödül,ne ceza.
Ne hasreti cennetin,
Ne de cehennem korkusu.
Tanrıyı biz,karşılıksız severiz.
Budur Türk’e yakışan doğrusu.

                                                 M.Darga













 AYRILIK
Anlatması mümkün değil
Bu sevdayı.
Sen yinede sor bana.
Çıktığında canım bedenden,
Cennet olsa da yerim,
Seni arar gözlerim.
Vatan,vatan,
Ah! Güzel vatan.
Anla işte,
Senden ayrılmak,
Öyle zor bana..

            M.DARGA
                           
ŞÜKÜR

şükrettim,
yediğim kuru ekmeğe
ilanınına şükrettiğim gibi cumhuriyetin
sonra,
yarin saçlarını koklarcasına derin,derin, 
çektim içime havasını,
saltanat sofralarında kıymeti bilinmeyen hürriyetin.
Murat Darga

yasayan sairlerimiz umit murat darga

YAŞAYAN ŞAİRLERİMİZ ÜMİT MURAT DARGA.


BİYOGRAFİ;
Murat DARGA'nın baba tarafı aslen Kara Kalpak Türk'lerinden olup,Özbekistan Hiva Hanlığında Darga iken göç ederek Azerbaycan Dağıstan Şeki'ye yerleşmiş sonrada İstanbul'a gelmişlerdir.

Mabeynci başı mehmet emin beyin torunlarından olan murat darga'nın büyük dedesi Mehmet Emin Bey II.Abdülhamid Han'ın Baş Mabeyn'ciliğini yapmıştır.

Murat darganın anne tarafı, anneannesi Kırım tatar Türklerinden annesinin baba tarafı ise tebriz Türklerindendir.

Murat Darga'nın dedesi Doktor A.Sait Darga ise,Büyük önder Atatürk'ün doktorlarından Akil Muhtar'ın Asistanlığında bulunmuş,akil muhtar ile beraber yürüttükleri ilmi araştırmaların sonuçlarını bir kitap halinde yayınlamışlardır.Ayrıca doktor ahmet sait darga Alman Bayer İlaç fabrikalarında uzman olarak çeşitli görevler almıştır.

Kadıköy, Dr.A.Sait Darga İlköğretim Okulu acıbadem de murat darga'nın dedesi ahmet sait darga'nın adına Milli eğitim Bakanlığına sanatçı murat darga'nın ailesi tarafından bağışlanmıştır.Ayrıca eski Acıbadem Karakolu ve eski Acıbadem Emniyet Amirliği'nin arazisi de Darga ailesi tarafından emniyet teşkilatına bağışlanmıştır.

Murat Darga'nın babası Mehmet Darga,Robert Kolej'de Yüksek Makina Mühendisliği okuduysa da elindeki serveti harcamış maalesef çocuklarının istikbalini düşünmemiş bir kişi olarak yaşamış ve geriye acı dolu günlerin hatıralarını miras bırakarak ölmüştür.

Murat DARGA 1960 yılının nisan ayında İstanbul'un Üsküdar ilçesi acıbadem de doğdu.İmkansızlıklar nedeniyle orta okuldan sonra eğitimine devam edemeyen kadıköylü ressam şair murat darga genç yaşta annesini kaybetti.Karanlık talihinin zor şartları içerisinde hayat mücadelesine başladı.İlk şiir ve deneme yazıları Hergün Gazetesinde 1979 yılında yayınlandı,daha sonra Orta doğu Gazetesi ile çeşitli dergilerde yazı,söyleşi ve resim çizimleri yer aldı.Türkçü şiirler yazmaya ağırlık verdi.Türkçü şairler arasında yer alan murat darga'nın kişisel çabalarıyla edebiyat dünyasına kazandırdığı ilk şiir kitabı Kahraman Irkıma 1998 yılında basıldı. Acıbademli ünlü kişiler denince akla gelen sanatçı murat darga ayrıca ressamdır ve yağlıboya resimlerinde Türk'lüğe olan sevdasını yansıtmaktadır.Karabağ savaşıyla ilgili afişlerde yapmış olan murat darga'nın Boraltan Köprüsü adlı güftesi sayın Esat KABAKLI beyefendi tarafından bestelenmiştir.
yasayansairler@hotmail.com